İstanbul Anadolu
İstanbul Avrupa
Ankara
İzmir
Antalya
Bursa
Sakarya
Kocaeli
Manisa
Antalya
Balıkesir
Gemi inşa sanayi dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda oldukça popüler olmuş bir sektördür. Boya ve kimyasallarla yakın çalışma şartları ya da kapalı alanlarda ve yüksek yerlerde çalışma gibi ağır çalışma şartları yüksekten düşme, ağır malzemelerin düşebilmesi, patlama gibi risklere neden olabiliyor. İş sağlığı ve güvenliği konusundaki ihmalkarlıklar birçok olumsuzluğa neden olmaktadır. İşverenlerin ya da taşeron grupların olağan riskleri algılayamaması gibi durumlar bu tür risklere örnek olabilir. 2008 – 2009 yıllarında Tuzla ‘ da sıkça yaşanan tersane kazaları da oldukça ses getirmiştir. Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği konusundaki ihmalkarlıkları gözler önüne sermiş ve tersanelerde bulunan çalışma koşullarına dikkatleri çekmiştir.
Peki, nedenlerini ve ihmalkarlıklarını sıkça konuştuğumuz tersane kazaları için ne gibi önlemler alınabilir? Bunların önüne geçinilebilir mi?
Tuzla’daki kazaların sebepleri yerleşkenin planlamasındaki hatalar olarak görülmüştür. Sipariş çokluğuna karşın alanın dar olması sonucu planlamada çıkan sorun bazı kimselerce bilimsel projelerle çözülmeye çalışılsa da ne yazık ki Tuzla’daki bütün tersanelerde görülmemektedir. Altyapısı sağlam tersaneler kurulduktan sonra ikinci adım güvenli donanımın temin edilmesidir. Ağır şartları bulunan gemi inşası, yüksek güvenlikli donanımlar ile işçiler için daha güvenli bir hale getirilebilir ve işçilerin yaptıkları işi onlar için daha kolay kılabilir.
Kısa sürede hedefe ulaşmak, üretimi verimli kılmak için işçiye baskı kurulmamalıdır. Zaman baskısı işçilerde dikkat dağınıklığına neden olabilir ve bu dikkat dağınıklığı kazalara neden olabilir. Bu yüzden iş planlaması yasal düzenlemelerin yanında bu gibi kısıtları da düşünerek yapılmalıdır. İşçilerinin can güvenliliğinin verim almaktan daha önemli olduğu unutulmamalıdır.
Ölümlü iş kazalarının yaşandığı 46 tersanede denetim yapıp yapılmadığı araştırıldığında bunların 25’inin teftiş gördüğü, 10’unun görmediği ve 11’inin teftiş görüp görmediği bilinmediği bilgisine ulaşılmış. Bu sonuç da bizlerde teftişlerin güven vericiliği hakkında kuşku yaratıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının iş müfettişlerini iyi seçmesi, teftiş koşullarını iyileştirmesi ve denetimleri arttırması gerekmektedir.
Başta işverenler olmak üzere tersanede çalışan organizasyonun her üyesi olası kazalara ve nasıl önlenmesi gerektiğine dair bilinçlendirilmelidir. Her şeyden önce can güvenliğinin önde geldiği sık sık hatırlatılmalı, gerekli eğitimlerle belli aralıklarla verilmeli, gerekli duyarlılığı bütün çalışanlarda uyandırmak için gerçek bir çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Ayrıca gemi yapım meslek okullarındaki öğrencileri bu konuda olabildiğince çok bilinçlendirmek gerekir. İşçi ve işveren dışında bakanlık, diğer kamu kuruluşları, ilgili meslek odaları ve benzeri kuruluşların da bu bilinçlendirme sürecine dahil edilmesi gerekir.
6 Bölge Müdürlüğü ve 200’ün Üzerinde Teknik Kadro İstanbul Anadolu Edirne Mersin
İstanbul Avrupa
Ankara
İzmir
Antalya
Bursa
Sakarya
Kocaeli
Manisa
Antalya
Balıkesir
Kırklareli
Bolu
Karabük
Çankırı
Kırıkkale
Eskişehir
Kırşehir
Aksaray
Konya
Tekirdağ
Karaman
Isparta
Denizli
Burdur
Muğla
Uşak
Kütahya
Bilecik
Aydın
Çanakkale